19 Haziran 2009 Cuma

Bal ve tarihçesi...



İğnesiz arılar yaklaşık 100 milyon, bal arıları ise 50 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır. İnsanlar ise 1-1,5 milyon yıldır arı ürünlerinden yararlanmaktadırlar.


İnsanların arılardan ürün aldığını gösteren ilk kayıtlar Avrupa ve Asya’daki yaklaşık 8000 yıl önceki Mezolitik kayalardaki yuva resimleridir.


İlk insanlar arı ürünlerini farklı amaçlar için kullanırlardı. Balı ilk tatlı yiyecek ve ilaç olarak, balmumunu ise çeşitli kullanım amaçları için elde ederlerdi. Ayrıca balı ibadet ettikleri tanrılarına şükranları karşılığında hediye olarak sunarlardı.


Bal, 14. Yüzyılda şekerin icadı ile önemini yitirmiş gibi görünse de, arı ürünlerinin kimyasal içerikleri 1900’lü yılların ortalarına doğru ciddi anlamda çalışılmaya başlanarak birçok ilacın ve kozmetik ürünün hammaddesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.


Bal arılarının dünyadaki genel yayılışına bakıldığı zaman, Avrupa, Doğu Akdeniz ülkeleri, Afrika ve Asya’da farklı arı türleri yaşamaktadır. Ayrıca bütün kıtaların tropiklerinde iğnesiz arılardan(meliponinae) da bal üretimi için yararlanılmaktadır. Buna ek yaban arı kolonileri ve bal karıncaları tarafından da bal üretimi yapılabilmektedir. Yaban arıları tropikal Güney Amerika’nın bir bölümünde, bal yapan karıncalar Avustralya’nın bazı kurak bölgeleri ile Kuzey Amerika’da yaşarlar ve az da olsa bal üretebilirler.


Balın besin içeriğinin insan sağlığına etkisinin yanı sıra olağanüstü bir özelliği de vardır ki bu özellik antimikrobiyal aktivitesidir. Balın bu özelliği nedeniyle Hipokrat zamanından beri hastalıklarda tedavi edici bir araç olarak kullanıldığı bilinmektedir. Eski Mısırlıların, cerrahi pansumanda, göz iltihaplarının tedavisinde, Çinli ve Hintlilerin de çiçek hastalığının yayılmasını önlemede hasta vücudunu bal ile kapladıkları bilinmektedir.


Pek çok kültürde efsanelerde yer bulmuş arı ve bal… En çok da bereket ve zenginliğin simgesi olmuştur. Örneğin eski Anadolu mitolojisinde Tanrıça Kibele’nin doğurganlığı, bolluk bereketi simgeleyen göğüslerinin arının bedeninin arka tarafının betimlenmiş hali olduğu savlanır kimi tarihçiler tarafından.

* Bal çalmak kitabının sonunda yer alan H. Y. imzalı bölümlerden alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder