19 Haziran 2009 Cuma

Bal ve sağlık 2


....

Balın çeşitli hastalıklara karşı tedavi edici özelliğini incelemek amacıyla birçok araştırma yapılmıştır. Bu konuyla ilgili ilgi çekici çalışmalardan biri 1991’de King Suud Üniversitesi tarafından yapılanıdır. Yapılan bu çalışmanın sonunda gastrit ve on iki parmak bağırsağı ülserine sahip hastalara, alternatif bir tedavi olarak balın tek başına veya antimikrobiyal bir ajanla uygun bir bileşiminin kullanılması önerilmiştir.


Farklı çiçeklerden elde edilen balların da kendi içlerinde antimikrobiyal etkileri açısından büyük farklar içerirler. Lavanta, karahindiba, balçiçeği ve kolza balları yüksek antimikrobiyal aktiviteye sahipken orman gülü, okaliptüs ve portakal nispeten düşük aktivite göstermektedir.


Bal, karaciğer rahatsızlıklarında da başarı ile kullanılmaktadır. Bu başarıda balın antimikrobiyal etkisinin yanında, fruktozun doku ve kasları yumuşatıcı ve gevşetici özelliği de önemli sayılabilir.
Balın çeşitli araştırmalar sonucunda, doku oluşmasını hızlandırdığı, yara ve yanık izlerini azalttığı(Arman, 1980; Dumronglert, 1983), bazı ülkelerde doktorlar tarafından katarakt ve konjuktivit ile bazı kornea rahatsızlıklarında başarı ile kullanıldığı bildirilmektedir(Mikhailov, 1950).


Ayrıca kornea ülserinin de saf bal ile veya vazelin yerine bal ile hazırlanan %3’lük sulphidine pomadı ile başarılı bir şekilde tedavi edildiği görülmüştür.


* Bal çalmak kitabının sonunda yer alan H. Y. imzalı bölümlerden alıntıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder